Hayal Gücü Şerife
2 Aralık 2023 Cumartesi
3 Aralık Dünya Engelliler Farkındalık Günü
3 Aralık Dünya Engelliler Farkındalık Günü'ne özel farklı ama hayatın içinden bir yazı olsun istedim. 31 yaşımdayım. Hayatım boyunca insanların önüme koyduğu bütün engelleri bir basamak olarak gördüm ve kendim için hep daha iyisini yapmak için uğraştım ve uğraşıyorum da. Önüme konulan engellerden biri eğitimdi mesela, ilkokula başlayacağım dönemde eğitime başlayabilmem için okul araştırmasına giren annem ve babam benim okumam da benden daha çok çaba sarfettiler diyebilirim. Annemle babam bana uygun bir okul ararken ilk işleri 2 sokak aşağıda bulunan bir özel okuldan başlıyorlar, engelli olduğumdan, evime yakın bir okul tercih etmek istediklerinde bahsediyorlar ve o dönemde ne dışarıda ne de okullarda engelli bir birey olmadığı için tabii ki gittikleri okulun müdürü "burası özel bir okul, eğer bir veli çocuğuyla aynı sınıfta çocuğunuzun okumasını istemezse çocuğunuzun kaydını okulumuzdan silmek zorunda kalırız" diye ilk basamak engeli önüme koyuyor. Ailem ise o özel okulun müdürünün dediklerine aldırış etmeden başka okulları araştırmaya devam ediyorlar, derken bir çözüm bulamayıp İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne gidiyorlar. Orada da engelli bir birey olduğumdan bahsediyorlar, İlçe Milli Eğitim Müdür'ü babamlara çocuğunuzun raporunu getirin eğitimden MUAF tutalım diyor, tabii ki babam bu durum karşısında sinirlenip; "ne demek çocuğunuzun raporunu getirin eğitimden MUAF tutalım, benim çocuğum okuyacak" diye karşı çıkıyor. Sonunda zar zor bir okul bulunuyor ve ben eğitim hayatıma hızlı bir giriş yapıyorum. Aslında ben rahatsızlığımla haşır neşir olmak yerine öncülük edip bu dünyada bizlerinde var olduğunu, bizlerinde sağlıklı her birey gibi başarılı olacağımız alanların olduğunu anlatmak ve nasıl başarılı olunur onu göstermek ve kendimi ve rahatsızlığımı göstermek ve kabul ettirmek için çaba sarfetmeye başladım. Okula başladığım ilk günden lise öğrenimimi bitirene kadar birçok sorunlarla da karşılaştım. İlkokulda ders esnasında arkadaşım silgi istedi ve verdim diye fiziksel şiddete maruz kaldım, beden eğitimi, müzik, resim, trafik dersi gibi derslerde sınıfta hep yalnız kalarak psikolojik şiddete maruz kaldım. Ortaokul döneminde ilk bahsettiğim özel okulun yanına yeni bir okul açıldı ve evime yakın diye bahsi geçen okula kayıt olabilmek içinde büyük bir mücadele daha verdik. Okulla görüşüldü fakat okul bir proje okulu olduğu ve bölge dışında kaldığımız için yine büyük bir mücadele başladı. İlçe Milli Eğitim Müdür'lüğüne, Kaymakamlığa hatta Başbakanlığa kadar gitti yolumuz. İlçe Milli Eğitim Müdür'ü "orası bir proje okulu ve kurayla kayıt yapılıyor, siz bölgenin dışında kalıyorsunuz, sizin kaydınızı yapamayız" dedi, Kaymakam bey ise "daha önce nasıl okula götürüp getirdiyseniz aynı şekilde götürüp getirin" diye tavsiye de bulunuyor. Annemle babam bu sefer de Başbakanlık'tan birilerine ulaşıyorlar, durumu anlatıyorlar ve Başbakanlık'taki kişi hemen İlçe Milli Eğitim Müdür'üne telefon açıyor ve kesin olarak kaydımın yapılmasını söylüyor. Kuranın çekileceği gün annemle babam okula gidiyor ve noter "Başbakanlık'tan gelen bir talep üzerine engelli bir çocuğumuz var, öncelikle onun kaydını kesin olarak yapalım ve kura çekilişine başlayalım" diyor. Ortaokula başlamam da biraz meşakkatli oldu anlayacağınız. O dönemde de birçok sorun yaşadım, o okula gitmeye hakkımın olmadığını torpille, o okula kaydolduğumu söyleyen arkadaşlarım oldu. Kimsenin aklına şu gelmedi "hadi biz bir şekilde bu okula başladık, bu okulda okumaya bizim hakkımızın olduğu kadar, Şerife'nin de hakkı var, ki zaten zor bir hayatı var ve o zor hayata rağmen yine de yüzünden tebessümü eksik etmiyor..." diyebilirlerdi. Sadece bunu bir iki kişi dedi, diğer arkadaşlarımla aramda hiçbir sorun yaşanmadı bile... 3 yılı geride bıraktıktan sonra geldik lise yıllarına. Bu sefer kaydım çokta zor olmadı, eski adıyla BATEM olan okulun müdürüyle babam görüşmeye gitti, müdür babama "ilerde yeni bir okul açılıyor ve o okulun asansörü var gidin bir bakın, olmadı ben buraya bir asansör yaptırırım ya da sizin için bir kolaylık sağlarım" demiş. Babamda asansörü olan okula gidip oranın müdürüyle görüşme yapıyor ve kaydımı yaptırıyor. Asıl zorluğu ben lisede okurken yaşadım, hem de öyle böyle bir zorluk değildi. Yine fiziksel şiddete maruz kaldım. Şiddetin sebebi de çok masum bir olaydan dolayı, kız arkadaşlarım saçlarını hep açık bırakıyordu ve birgün bana "sen neden saçını hep topluyorsun birgün de açık bırak ne olacak sanki" diyen arkadaşlarıma uydum ve bende saçımı açık bıraktım, toplamadım diye tarih öğretmenlerinden biri tarafından darp edildim, yüzüm gözüm mosmor oldu. Okulda asansör olduğu halde o asansörü resim ve müzik atölyelerine giderken kullanamadım, beden eğitimi ve trafik derslerinde spor salonuna gidemedim. Hiç unutmuyorum lise son sınıfta birgün müzik dersi için asansörü kullanarak müzik atölyesine derse gittim ve dönüşte merdivenlerden inmek zorunda kaldım, çünkü asansör 1 saat içinde nasıl olduysa bozuldu. Baktım olmuyor, ben sürekli kendimi ve hastalığımı insanlara anlatmak durumunda kalıyorum, anlattıkça ve anlaşılmadıkça daha çok yıpranıyorum üniversiteyi açıköğretimden okuma kararı aldım. Hemde puanım mühendisliğe yete yete ben mühendisliği elimin tersiyle iterek açıköğretime kaydımı yaptırdım. İlk üniversitem Anadolu Üniversitesi Halkla İlişkiler, ikinci üniversitem Anadolu Üniversitesi İnsan Kaynakları Yönetimi, üçüncü üniversitem ise Atatürk Üniversitesi Radyo Ve Televizyon Programcılığı bölümlerinden mezun oldum. Ben, bizlerinde fırsat verildiğinde neleri başarabileceğini sizlere göstermek ve varsa çevremde okumak isteyen ve toplum baskısı nedeniyle okuyamayan, okumaya çekinen kardeşlerim cesaret edip okusunlar ve kendi ayakları üzerinde dursunlar diye okudum, öncülük etmeye çalıştım. 3 Aralık Dünya Engelliler Farkındalık Günü'müzü kutlamanızı istemememizin sebebi; siz sağlıklı insanlardan hiçbir zaman farkımızın olmadığını, belki sizlerin kolaylıkla ulaşabildiğiniz eğitim, sosyal ve iş hayatlarına bizlerin mücadelelerle, "çocuğunuzun raporunu getirin eğitimden MUAF tutalım, bunu ne diye okutuyorsun" diyen zihniyetler silsilesinin gölgesinde nelerle uğraştığımızı, nelerle ve kimlerle savaştığımızı görmeniz adına istemiyoruz. Topluma kazandırılmak yerine, toplumdan soyutlanmak istemiyoruz. Sağlıklı çocuklarınızla, engelli çocukların aynı sıralarda okuması, aynı gösterilerde rol alması, aynı hayatı eşit şartlar altında yaşaması, aynı iş yerinde, aynı toplu taşıma araçlarında, aynı AVM'lerde dolaşması inanın bana kapalı kapılar ardında büyümekten ve ötelenmekten çok daha kıymetli... Demek o ki bu 3 Aralık Dünya Engelliler Farkındalık Günü'nden itibaren, sadece engellilerin değil, bütün insanların farklı olduğunun farkında olduğumuzu gösterelim istiyorum. Lütfen bu konuda bizi yalnız bırakmayın, sesimize ses olun ki daha fazla farkındalık oluşsun.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Yazıyorum Siliyorum, Konuşuyorum Susuyorum!!!
Yazıyorum siliyorum, Yazıyorum siliyorum, Düşüncelerim beni ele geçirmeden; İçimden geçenleri olduğu gibi yazmaya çalışıyorum. Ne yazdık...
-
Bu ara sessizliğe aşığım. Sakinliğe duyduğum özlemle hemde. Olur ya bazen, kendi başına kalmak istersin, çevrendeki bütün sesleri kısmak ist...
-
Yazıyorum siliyorum, Yazıyorum siliyorum, Düşüncelerim beni ele geçirmeden; İçimden geçenleri olduğu gibi yazmaya çalışıyorum. Ne yazdık...
-
Bazen bir müziğin ritminde, bazen bir kitabın kalbinde olmak saracaktır bazı yaraları. Her ikisi de farklı yönlerden iyi gelir insana. Müzik...
Sen çok başarılı bir insansın. Azimlisin ve kararlılıkla sinir tanımayan Harika bir Şerifesin. Sen aklı ile herkese ders verebilecek güçlü birisin. Seni seviyorum.
YanıtlaSilBu güzel yorum karşısında ne diyeceğimi inan bilmiyorum. Ama çok teşekkür ederim, sizlerle tanışmak, sizlerin benim yazılarımı okuması ve güzel yorumlarını benden esirgememesi kadar değerli ne olabilir hayatta bilmiyorum. Çok kıymetlisin.
Sil